Hiçbir târihî şahsiyet, onun kadar, tamâmen yalana dayanan isnât ve iftiralara uğramamıştır; Sultan II. Abdülhamid Han
Hakkında, ister lehinde,
ister aleyhinde olsun doğuda ve batıda en çok eser yazılan târihî
şahsiyetlerden birisi muhakkak ki, Sultan Abdülhamid'dir. Ve yine şurası da muhakkaktır
ki, ister kendi devrinde, ister onu tahttan uzaklaştıranların fâcialarla ve
hatâlarla dolu devirlerinde bu büyük Türk hakanı hakkında, insaf ve iz'anla,
târihî hakikatle aslâ bağdaşamayacak korkunç iftirâlar yapılmıştır.
Hiçbir târihî şahsiyet, onun
kadar, tamâmen yalana dayanan isnât ve iftiralara uğramamıştır.
Onun bütün hizmetleri hiçe
indirilmek istenilmiş, uçurumun kenarına gelmiş ve hattâ uçurumdan aşağıya
yuvarlanmaya başlamış olan bir imparatorluğun çözülüşünü, inanılmaz bir zekâ
ve faâliyet ile durdurarak, Türk milletine ve memleketine unutulmaz hizmetlerde
bulunduğu hakîkati inkâr edilmiş, bu korkunç ve aşağılık kötüleme kampanyası,
maâlesef günümüze kadar devam etmiştir.
Sultan Abdülhamid Han da bir
insandı. Elbette onun da hatâları ve noksanları olabilirdi. Târihçinin
vazifesi, imparatorluğun en buhranlı devirlerinde idâreyi eline almış olan ve
33 sene, insanı şaşırtan bir azim ve zekâ ile içte ve dışta millî
menfaatlerimizi korumak husûsunda sarfettiği yorulmak bilmeyen faaliyetlerini
tahlil ve îzâh ederken, insaf ölçüsünü elden bırakmamak olmalıdır. (Z.
Danışman, Osmanlı Tarihi)
Yorumlar
Yorum Gönder