Zemzem suyu her derde devadır
Zemzem kuyusu Makam-ı İbrahim'in güney tarafındadır. Cebrâil
(a.s.)'ın Hz. İsmail ve validesi Hz. Hacer için açtığı sudur.
O tarihten itibaren Mekke mamur olmağa başladı. Cürhüm kabilesi oraya yerleşti. Cürhümlüler Kâbe-i Muazzama'ya ve Harem-i Şerîfe saygıda kusur edinceye kadar Mekke sakinleri onun suyundan istifade etmeye devam etti. Sonra onun yeri kayboldu ve bilinmez hâle geldi. Hz. Peygamber (s.a.v.) doğmadan evvel dedesi Abdülmuttalib rüyasında Zemzem'in yerini görüp kazdı ve suyu çıkardı.
Ezrakî. Ahbâr-ı Mekke kitabında der ki: "Ben kuyunun içinde, tabanında namaz kıldım. Onun üç kaynağı var. Bir kaynak Hacer-i Esved Rüknünden, bir kaynak Ebu Kubeys ve Safa tarafından biri de Merve tarafından geliyor."
Faziletine dâir gelen pek çok Hadîs-i Şerîfden bazıları:
"Zemzem suyu her derde şifadır."
"Münafıklarla bizi ayıran alâmet; onlar Zemzem'den doyasıya içemezler."
"Zemzem suyu, içildiği şey içindir."
"Zemzem suyuyla cehennem ateşi bir kulun karnında birleşmez."
"Yeryüzündeki suların en hayırlısı Zemzem suyudur."
Hz. Ebû Zer (r.a.), on altı gün on altı gece, yanında başka azık olmadığı hâlde Kâbe ile Zemzem arasında kaldı. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) Ebu Zerr'e (r.a.) "O (zemzem) doyuran bir yemektir."; başka bir rivâyette "O hastalığa karşı şifadır." buyurdular..
Abdullah b. Mübarek (rh.): "Ey Allâh'ım, Şüphesiz senin Peygamberin 'Zemzem suyu, içildiği şey içindir, buyurdu. Ben onu kıyâmet gününün susuzluğu için içiyorum.' demiştir."
İnsanların bu suyu teberrük için uzak yerlere taşıması, âdet hâline gelmiştir. Hz. Âişe zemzem suyunu şişelerle taşımış ve "Resûlullâh (s.a.v.) kap ve kırbalar içinde taşır, onu hastaların üstüne serper ve içirirdi.' demiştir.
O tarihten itibaren Mekke mamur olmağa başladı. Cürhüm kabilesi oraya yerleşti. Cürhümlüler Kâbe-i Muazzama'ya ve Harem-i Şerîfe saygıda kusur edinceye kadar Mekke sakinleri onun suyundan istifade etmeye devam etti. Sonra onun yeri kayboldu ve bilinmez hâle geldi. Hz. Peygamber (s.a.v.) doğmadan evvel dedesi Abdülmuttalib rüyasında Zemzem'in yerini görüp kazdı ve suyu çıkardı.
Ezrakî. Ahbâr-ı Mekke kitabında der ki: "Ben kuyunun içinde, tabanında namaz kıldım. Onun üç kaynağı var. Bir kaynak Hacer-i Esved Rüknünden, bir kaynak Ebu Kubeys ve Safa tarafından biri de Merve tarafından geliyor."
Faziletine dâir gelen pek çok Hadîs-i Şerîfden bazıları:
"Zemzem suyu her derde şifadır."
"Münafıklarla bizi ayıran alâmet; onlar Zemzem'den doyasıya içemezler."
"Zemzem suyu, içildiği şey içindir."
"Zemzem suyuyla cehennem ateşi bir kulun karnında birleşmez."
"Yeryüzündeki suların en hayırlısı Zemzem suyudur."
Hz. Ebû Zer (r.a.), on altı gün on altı gece, yanında başka azık olmadığı hâlde Kâbe ile Zemzem arasında kaldı. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) Ebu Zerr'e (r.a.) "O (zemzem) doyuran bir yemektir."; başka bir rivâyette "O hastalığa karşı şifadır." buyurdular..
Abdullah b. Mübarek (rh.): "Ey Allâh'ım, Şüphesiz senin Peygamberin 'Zemzem suyu, içildiği şey içindir, buyurdu. Ben onu kıyâmet gününün susuzluğu için içiyorum.' demiştir."
İnsanların bu suyu teberrük için uzak yerlere taşıması, âdet hâline gelmiştir. Hz. Âişe zemzem suyunu şişelerle taşımış ve "Resûlullâh (s.a.v.) kap ve kırbalar içinde taşır, onu hastaların üstüne serper ve içirirdi.' demiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder